Ana Sayfa Çanakkale, Eğitim, Ekonomi, Gündem, Kültür, Sağlık, Yaşam 17 Şubat 2023 375 Görüntüleme

ANCAK BİZ TİCARETHANEYİZ…!

Başta Çanakkale Valiliği ve Çanakkale’nin 12 ilçe 11 Belde Belediyesi , gerek kendi imkanları, gerekse vatandaşların vermiş olduğu destek ve yardımları ilk günden itibaren Deprem Bölgesine gönderiyorlar. Kamu Kurumlarının çalışanları dahil olmak üzere bir çok gönüllü vatandaş Çanakkale’nin ve de Ülkenin dört bir yanından arama-kurtarma çalışmalarına katılıyorlar; Yemek, kumanya , battaniye dağıtıyorlar, çadır kuruyorlar. Yaraları sarmak için herkes canla başla elinde ki tüm imkan ve olanakları seferber etmiş durumda. 8 yaşında ki çocuk kumbarasında ki paraları gönderiyor, Kale Grubu, Dardanel gibi Çanakkale’nin köklü ve büyük firmaları ise ithalatı durdurup, Nakliye araçlarını zarar etme pahasına deprem bölgelerine sevk ediyorlar.

Öğrenciler Depremzede vatandaşların KYK Yurtlarına Yerleştirilmesi dolayısıyla YÖK kararı ile Covit-19 dan sonra ikinci kez Eğitim ve öğretime ara verdiler, uzaktan eğitime geçtiler. Yüzlerce ana kuzusu öğrenci, deprem bölgesine yardım için gönüllü gitti.

Ben uzaktan eğitime geçilmesinin karşısındayım ancak şartlar bunu gerektiriyorsa , ferman verilmişse diyecek bir şey yok. Ülkemizde 100 binlerce otel var. Valilikler, Aile sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri başta olmak üzere kurumların ve de Belediyelerin Konuk evleri ve Misafirhaneleri hatta sosyal tesisleri kapılarını, depremzede vatandaşlarımıza açtı.

Çanakkale’de de yeterli olmasa da gönlü zengin bazı otel sahiplerinin kapılarını bu vatandaşlarımıza açması beni gururlandırdı ve bir nebzede olsa geleceğe dair umutlarımı yeşertti. Halâ vicdan sahibi, paylaşmasını bilen, milletin derdiyle dertlenen yurttaşlarımızın olması çok büyük zenginlik.

Herkes bir şeylerden feda ederken, elinde ki avucundakini, sırtında ki montunu depremden kurtulan vatandaşlarımıza verirken, ticaretine kaldığı yerden devam eden , hatta bu krizi fırsata çevirmeye çalışanları görmek ise, en az yağmacıların varlığı kadar hepimizi derinden sarstı..

TAKDİR KAMUOYUNUN..

Bu topraklarda , o topraklardan gelip vatanı için, dalgalanan bayrak için, bizler için canlarını vermiş 255 bin şehit yatıyor. İşte biz buna Çanakkale Ruhu diyoruz.

Yazımı uzatıp sizi sıkma istemiyorum. Gelelim konumuza; sosyal medya ve gazetelerde bazı otel ve pansiyonların depremzede yurttaşlara kapısını açtığını gördük. Gururlandık, umutlandık.

Ben de kamuoyunu bilgilendirmekle yükümlü bir basın mensubu olarak, Çanakkale Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Derneği (ÇATOD) Yönetim Kurulu Başkanı Nilgün Cura hanımefendiyi aradım ve sordum. ”ÇATOD olarak ve bünyesinde ki otel işletmecileri olarak Çanakkale’ye gelen Depremzede vatandaşlarımıza kapılarınızı açtınız mı, siz aynı zamanda Belediye Meclis Üyesi ve CURA Otelin sahibisiniz, oteliniz deprem bölgesinden gelen vatandaşlara açık mı.? ” dedim. Kızdı öfkelendi, ne demeye çalıştığını anlayamadım, kelimeler cümle haline gelmiyordu. ”TABİİKİ DE, NE CÜRET..” dese ”DUYGUSAL BİR SÜREÇ GEÇİRİYORUZ” diyerek anlayacaktım ,Ancak ”Bu sizi ilgilendirmez ile başlayıp, kötü niyetli bir soru.. kimler yönlendirdi sizi..” şeklinde çıkışlarından sonra sorumu vurgulayarak yineledim.. Bir ara sakinledi ”Bakın Zafer bey, biz depremzede vatandaşlara Ayni ve nakdi yardımlarımızı yapıyoruz, bununda reklamını yapmak istemiyoruz, ancak Depremzedelere Otellerini açmak isteyen açar, biz böyle bir karar almadık..” dedi. Soluksuz ve hararetli konuşsa da arada sorumun geri kalan kısmını tekrar ettim; ”Peki siz Nilgün hanım, siz hem bir Belediye Meclis Üyesi hem de Cura Otel sahibi olarak, oteliniz bu vatandaşlara açtınız mı diye sordum .. ”Biz Misafirhane yada konuk evi değiliz.. Ticarethaneyiz, ihtiyaç duyulur, kurum ve yurtlarda yer kalmazsa , devlet isterse o zaman açarız.. Açmak isteyen açar, biz böyle bir karar almadık..” dedi.

Ne diyelim, kumbarasını yollayan ,bursunu bağışlayan, işçi-memur maaşını gönderen, montunu ayakkabısını üstünden çıkartıp yardım kamyonlarına koyanlara şahit olduk, yaşlı teyzeler, dedeler yataklarını çuvallarına yükleyip getirmişlerdi. Atanamayan öğretmen, doktor, hemşire ve mühendisler ise, arama kurtarma ekipleri ile 11-12 gündür deprem bölgesinde uykusuz, soğukta ‘‘bir can daha kurtarabilirmiyiz”in derdin de.. Neticeten kimisi BİR CAN’IN derdinde kimiyse MALININ, Servetinin.. Bu acıları unutturacak, daha büyük acılar yaşamamamız dileğiyle.. Kalın sağlıcakla..

 

ÇANAKKALE ULUS HABER

Hazır Site by Uzman Tescil webmaster