Uğur böceği, halk arasında “Tanrı’nın canavarı” olarak bilinir. Bu takma ad, 10. yüzyıla kadar uzanan bir efsaneden alınmıştır.
Paris’te işlenen bir cinayetten ölüme mahkum edilen ve masum olduğunu iddia eden bir adam güvenliğini küçük böceğin varlığına borçluydu. Aslına bakarsanız, kamu idaresi gününde, mahkum olan adamın kafasının kesilmesi gerekliydi. Ama bir uğur böceği boynuna kondu.
Cellat böceği uzaklaştırmaya çalıştı ama böcek birkaç kez aynı yere geri döndü. Kral Robert II (972-1031) sonunda ilahi bir müdahale gördü ve adamı affetmeye karar verdi.
Birkaç gün sonra, gerçek katil bulundu. Bu hikaye hızla yayıldı ve uğur böceği ezilmemesi gereken şanslı bir cazibe olarak kabul edildi.
(Alıntıdır)